Translations for „katılmayan“ in the German » Turkish Dictionary

(Go to Turkish » German)

unbeteiligt

katılmayan

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bir yıl içinde izin almaksızın veya geçerli bir mazeret göstermeksizin toplantılara üç defa katılmayan kişinin üyeliği son bulur.

tr.wikipedia.org

Rudolf yaşamının geri kalan kısmında ağzı sıkı, kapalı bir kutu gibi ve seyahat etmeyi sevmeyen ve devletin günlük işlerine katılmayan bir kişi olarak kalacaktı.

tr.wikipedia.org

Noktalar, çeşitli sebeplerden dolayı (ölçüm hataları, istisnai durumlar, modele katılmayan dış etkiler, vs) kusursuz bir çizgi üzerinde çıkmayacaktır.

tr.wikipedia.org

Oduncu (lumberjack) maçı, maça doğrudan katılmayan güreşçilerin ringin etrafını kuşattığı normal bir maçtır.

tr.wikipedia.org

Frigg de ona yeminden bahseder ve yeminin içine katılmayan tek şeyin ökse otu olduğunu da sözlerine ekler.

tr.wikipedia.org

Gıda maddesi fazlası, tarımdaki çalışmaya katılmayan, ticaret ve zanaatla uğraşan varlıklı bir seçkin sınıfın ortaya çıkmasını sağlamıştır.

tr.wikipedia.org

Bu bakış açısı bu tip hipotez ve temelsiz varsayımlara katılmayan diğer uzmanlar tarafından reddedilmiştir.

tr.wikipedia.org