Turkish » German

kocaman ADJ fam

kocamak

ekstasi N (Droge)

koçan N

1. koçan:

2. koçan (bei Kohl, Salat):

Strunk m

3. koçan:

koçak

1. koçak:

2. koçak:

siyasi ADJ

olası ADJ

2. olası:

orası N

1. orası:

hamasi [-ɑːsiː]

Helden-

kocamış

User Entry

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Meryem'in kocası dışında ev sahibi ile metres hayatı yaşadığını ve İsa'nın ev sahibini öldürdüğü gün İsa'yı eve kendisinin taşıdığını öğrenir.
tr.wikipedia.org
Bu esnada ölen kadının kocası elindeki çekiçle hizmetliye saldırarak onu öldürür.
tr.wikipedia.org
Kocası borsacı olup kendisi de babasının iş yerinde babasının yardımcısı olarak çalışmaktadır.
tr.wikipedia.org
Motte kontesinin kocası elmas kolyeyi alarak kayıplara karıştı.
tr.wikipedia.org
Kocası, sadakatsizliğinin cezası olarak ağzının kenarlarını kulaktan kulağa dilimledi.
tr.wikipedia.org
Sadece 16 yaşında evlenip bir oğlan dünyaya getirdikten sonra kocası tarafından terk edilen bir kızla özel bir görüşmeleri oldu.
tr.wikipedia.org
Amelia daha kocası yakınlaşmadan yüzüne eşarbını bir peçe gibi örter.
tr.wikipedia.org
Julia'nın ölmüş olan ilk kocası eski bir konsüldü(adı bilinmiyor).
tr.wikipedia.org
Fortabat'ın girişkenliği ve dört yabancı dil konuşuyor olması yüzünden, kocası onu sık sık yurtdışına yaptığı iş gezilerinde yanında getirirdi.
tr.wikipedia.org
Ali'nin eski kocası ona aylık yalnızca 30 dolar nafaka ödüyor.
tr.wikipedia.org

Would you like to add a word, a phrase or a translation?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe