Translations for „olmamış“ in the Turkish » German Dictionary

olmamış

olmamış

unreif, grün (Frucht)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bandlı, kaba ve birbirine kaynak olmamış tüflerin plâstik akım yapısı bu alçak yarlarda çok açık gözükmektedir.

tr.wikipedia.org

Dini konuları tartışmaktan yana olmamış, sadece inançlı olmayı tercih etmiştir.

tr.wikipedia.org

Peynir ve börek var ama senden önce peynirli börek yapan olmamış.” ifadelerini kullanmıştır.

tr.wikipedia.org

Mahmut'un huzuruna çıktığı anın kaydedilmesi olmalıdır ancak bu mümkün olmamış; elçi huzura kabul edilmemiştir.

tr.wikipedia.org

Kayıt yapılacak bandda manyetik taneciklerin manyetize olmamış durumda olmaları gerekir.

tr.wikipedia.org

Toprağı kazmak için adapte olmamış uzun pulsu bir burnu ve zayıf kıvrık pençeleri bulunur.

tr.wikipedia.org

Gerçi kaybedilen araçların çoğunluğu imha olmamış hareket kaybı nedeniyle saf dışı kalmıştı, ama yine de tamir edilene kadar çatışmadan uzak kaldılar.

tr.wikipedia.org

Uygulamada, bu araçların sayısı asla yeterli olmamış ve birçok panzergrenadier birimi nakliye için kamyonlar ile yetinmek zorunda kalmıştır.

tr.wikipedia.org

Yeterince dezenfekte olmamış aletler iltihaplanmalar meydana getirir.

tr.wikipedia.org

Bertrand teklifi kabul etmiş gözükür ve sanki hiçbir şey olmamış gibi İngiliz ajanıyla buluşmak üzere yola çıkar.

tr.wikipedia.org