Translations for „salça“ in the Turkish » German Dictionary

salça N

1. salça:

salça

Soße f

salça

Sauce f

2. salça:

salça

Tunke f

3. salça:

salça

Tomatenmark nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Domates salçası da ilave edilerek sos hazırlandıktan sonra sıcak sıcak tepsideki ekmeklerin üstüne dökülür.

tr.wikipedia.org

Ardından salça ve suda eritilmiş şeker tencereye konur.

tr.wikipedia.org

Düzce acıkasında salça olarak sadece etli kapya kırmızı biberlerden yapılan salçalar kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Soğan soyulur, küp şeklinde doğranarak suyu süzülür, zeytinyağı, salça, tuz ve karabiberle karıştırılır.

tr.wikipedia.org

Sarımsaklı yoğurt ve yağda kavrulmuş kırmızı biber ve salça ile servis yapılır.

tr.wikipedia.org

Haşlandığından yumuşayan et, başka bir kazana alınıp içine ince doğranmış kuru soğan ile yeteri kadar biber salçası konularak kavurulur.

tr.wikipedia.org

Bir diğer yapılışında ise pırasalar kavrulurken içine yemek yapacakmış gibi salça da ilave edilir.

tr.wikipedia.org

Bu yöredeki hazırlama usulünün bir başka farkı da domatesin yanında kuru domates, -diğer bir adıyla kak- ve biber salçasının da kullanılmasıdır.

tr.wikipedia.org

Orijinal yapımında baharat soya sosu ağırlıklı idi ancak günümüzde kırmızı biber salçası (goçucang) ile yapılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Adobo salçası domates, kırmızı biber, sarımsak, kekik, tatlı ve acı kırmızı biber tozları, esmer şeker, limon suyu, beyaz şarap, tavuk suyu ve zeytinyağ içerir.

tr.wikipedia.org