Translations for „savruk“ in the Turkish » German Dictionary

savruk <-ğu> ADJ (Person)

savruk

unkonzentriert

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Paraya çok düşkün olan cariyeler dolayısıyla saray, büyük savruk harcamalar yapmaya devam etmekte idi.

tr.wikipedia.org

Abasıyanık'a gelen en önemli eleştirilerden biri de dilinin savruk olduğu yönündedir.

tr.wikipedia.org

Sultan İbrahim savruk harcamaları tamamen mücevher işli yeni bir saltanat kayığı yaptırması isteği ile daha da arttı.

tr.wikipedia.org

Ancak lüks ve savruk yaşam tarzları yüzünden kendilerini borç içinde buldular.

tr.wikipedia.org

Sultan İbrahim'in savruk harcamaları tamamen mücevher işli yeni bir saltanat kayığı yaptırması isteği ile daha da arttı.

tr.wikipedia.org

Kadınlarla kolay ilişkiler yaşayan, savruk ve boş bir hayat sürmektedir.

tr.wikipedia.org