Translations for „takip“ in the Turkish » German Dictionary

takip <-bi> N

1. takip:

takip

Verfolgung f

2. takip:

takip

Strafverfolgung f

takip etmek

folgen (feindlich)

takip etmek -i

verfolgen, jagen jdn

takip etmek (Bericht)

verfolgen (Straße, Richtung)

takip etmek (Bericht)

entlanggehen (Kurs)

takip etmek -i

besuchen etw

Usage examples with takip

takip etmek

folgen (feindlich)

takip etmek -i

verfolgen, jagen jdn

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Oyun süresini, skoru takip eden diğer hakemlerde saha içindeki hakemler gibi bu görevlerle sorumludurlar.

tr.wikipedia.org

Elektron kabuğu, elektronların, atom çekirdeği çevresinde takip ettiği bir yörünge olarak düşünülebilir.

tr.wikipedia.org

Takip eden iki yıl içinde on beş denizci daha yan etkilerden dolayı öldü.

tr.wikipedia.org

Kuşları havada yakalar, alçaktan uçarak kara hayvanlarını takip ederek avlar.

tr.wikipedia.org

Kendisinin vefatını takip eden 1606-1607 yılları arasında vakfiye gelirlerinin fazla kısmı da aktarılmaya devam edilmiştir.

tr.wikipedia.org

Her birey kendi hayat yolunu kendi seçmeli ve takip etmelidir.

tr.wikipedia.org

Videolar arazi analizi ve nesne takibi amacıyla kullanılabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Takip eden sezonlarda da birçok kez değişen takım sayısı son olarak 2014-15 sezonunda 10 olarak belirlenmiştir.

tr.wikipedia.org

Bu eserler geçerli tek cümle aralığı bırakma yayın standardını takip eder.

tr.wikipedia.org

Bunu sitoplazma bölünmesi takip ederek, bir hücreden iki yeni yavru oluşacak şekilde bölünme gerçekleşir.

tr.wikipedia.org