Turkish » German

Translations for „varoluşsal“ in the Turkish » German Dictionary (Go to German » Turkish)

varoluşsal ADJ

varoluşsal

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Bu memnuniyetsizlik sadece fiziksel acı olarak değil, aynı zamanda ölümlülüğün kaçınılmaz gerçeklerinden ve nihayetinde tüm fenomenlerin süreksizliğinden kaynaklanan bir tür varoluşsal kaygı anlamına gelir.
tr.wikipedia.org
Varoluşsal safsata veya varoluşsal örnekleme biçimsel bir safsatadır.
tr.wikipedia.org
Dokuzuncu zeka olduğu düşünülen varoluşsal zeka hâlen araştırılmaktadır.
tr.wikipedia.org
Felsefe, diğer şeylerden daha spesifik belirli koşullara sahip olan, günlük yaşamla çok yakından ilişkili olduğu anlamına gelen varoluşsal bir bilimdir.
tr.wikipedia.org
Düşmanlık olarak nitelendirilen kavram öteki olarak adlandırılan karşı tarafın varoluşsal olarak olumsuzlanması olduğundan, savaşın kendisi de bu düşmanlıktan doğar.
tr.wikipedia.org
Gardner ruhsal bir zekânın varlığını kabul etmese de, "varoluşsal" zekânın yararlı bir yapı olabileceğini belirtti.
tr.wikipedia.org
Nolan'ın çalışmaları öznel tecrübe, hafızanın bozulması, insan ahlakı, zamanın doğası ve kişisel kimliğin inşası gibi varoluşsal, etik ve epistemolojik konuları araştırıyor.
tr.wikipedia.org
Varoluşsal soruya nasıl yanıt verileceği konusunda üç geçerli teori vardır.
tr.wikipedia.org
Her üçü de varoluşsal sorunlarını İstanbul’un geçmişine dalarak aşmaya çalışır.
tr.wikipedia.org
Yaşama arzusu ile varoluşsal, ruh bilimsel, toplumsal ve fiziksel distres kaynakları arasında önemli ilişkiler mevcuttur.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe