Translations for „yaşayabilir“ in the German » Turkish Dictionary

lebensfähig übtr

yaşayabilir

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Metabolizmalarının yavaşlığından dolayı kral kobralar büyük bir yemekten sonra aylarca avlanmadan yaşayabilir.

tr.wikipedia.org

Pisaster cinsinde tüp ayakların ucunda yapışıcılar bulunur ve bunlar sayesinde kayalara tutunan denizyıldızı çok dalgalı alanlarda yaşayabilir.

tr.wikipedia.org

Ergin bir libidoya sahip olan bir genç erkek, ereksiyon için, geçen bir düşünceden veya sadece yoldan geçenlerin bakışından kaynaklanan bir cinsel uyarılma yaşayabilir.

tr.wikipedia.org

Bunun yanında insanların metanol ihtiva eden denatüre endüstriyel tipi alkolleri (örneğin ispirto) tüketmesiyle de metanol zehirlenmesi yaşayabilir.

tr.wikipedia.org

Gürcü meşesi, tarla akçaağacı ve diğerleri bir arada yaşayabilir.

tr.wikipedia.org

Yaklar, evcilleştirme veya esaret altında yirmi yıldan fazla yaşayabilir ancak bunun vahşi doğada biraz daha kısa olması muhtemeldir.

tr.wikipedia.org

Ayrılan dal parçasının meristem tabakası yeniden kök oluşturduğundan bu parça ayrı bir fert olarak yaşayabilir.

tr.wikipedia.org

USDA cinsinden soğuğa dayanıklılık haritasında 10-11. bölgelerde yaşayabilir bununla birlikte 9a ve 9b bölgelerinde dışarıda bitkinin yaşayabilmesi ihtimali vardır.

tr.wikipedia.org

Ama olmazsanız o zaman numaracı, yapmacık ve satılık olma gerçekliği ile yaşayabilir misiniz?

tr.wikipedia.org

Tahmin edileceği gibi burada farklı kesimlerin farklılıkları ancak ortak çıkar ya da devletin faydası ekseninde okunduğu müddetçe yaşayabilir.

tr.wikipedia.org