Translations for „yetersiz“ in the Turkish » German Dictionary

yetersiz ADJ

1. yetersiz:

yetersiz

unfähig

Phrases:

yetersiz

unzulänglich

yetersiz

unzureichend

yetersiz beslenme

Unterernährung f

Usage examples with yetersiz

yetersiz beslenme

Unterernährung f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Büyüme dönemindeki bir kişide yetersiz salgılanırsa dwarfizm (cücelik) ortaya çıkmaktadır.

tr.wikipedia.org

Litvinler ile ilgili etnografik veya kültürel araştırmalar yetersiz bir şekilde 18. yüzyılın başlarına kadar izlenebilmektedir.

tr.wikipedia.org

Addison hastalığı gibi yetersiz kortizol, yetersiz glukagon veya yetersiz epinefrin düşük kan şekerine neden olabilir.

tr.wikipedia.org

Ayrıca, yetersiz çalışanlar veya serbest çalışanlar olarak da tanımlanabilirler.

tr.wikipedia.org

Artan metabolik hızı telafi etmek için adımlar atılmazsa yetersiz beslenme riski doğabilir.

tr.wikipedia.org

Schumann'a yazdığı mektuplarında korkularını dile getirmiş, kamu ölçütlerine göre yetersiz kalabileceğini belirtmişti.

tr.wikipedia.org

Bu açıklama da insanlar tarafından yetersiz bulunmuş ve ayrıca bir tartışmaya sebep olmuştur.

tr.wikipedia.org

Ab initio yöntemleri hassastır; ancak sistem büyüdükçe hesaplar zorlaşır, bilgisayar kaynakları yetersiz kalır ve bu durumda yarı-ampirik yöntemlere başvurulması kaçınılmazdır.

tr.wikipedia.org

Rush, geminin yetersiz gücünden dolayı bunun olamayacağını söyler.

tr.wikipedia.org

Moda sektörü çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda yetersiz olmakla eleştirilmektedir.

tr.wikipedia.org