Translations for „yoksulluk“ in the Turkish » German Dictionary

yoksulluk <-ğu> N

yoksulluk

Armut f

yoksulluk

Elend nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yoksulluk yavaş yavaş azaldı ve dilencilik büyük ölçüde nüfus için sürekli iyileştirilen çalışma koşulları ile birlikte kayboldu.

tr.wikipedia.org

Bu gelişmeye rağmen, nüfusun yaklaşık %13.33'ü (2010 yılı tahmini) yoksulluk sınırının altında kalmaktadır.

tr.wikipedia.org

Henry, genellikle yoksulluk içinde kalan sekiz çocuklu ailenin yedinci çocuğuydu.

tr.wikipedia.org

Camarena'nın ailesi gençken boşandı ve aile taşındıktan sonra hatırı sayılır bir yoksulluğa katlandı.

tr.wikipedia.org

Regl yoksulluğunun yanı sıra, menstrüasyon etrafındaki tabu kültürünü yıkmak ayrıca önem taşımaktadır.

tr.wikipedia.org

Irk, cinsiyet, yoksulluk, eğitim seviyesi ve bu varyasyonlara yerin nispi katkıları konusunda devam eden tartışmalar vardır.

tr.wikipedia.org

Nermin zengin ve ışıltılı bir dünyaya doğru gün geçtikçe yoksulluk yüzünden kaybettiği aşkının intikamını alacaktır.

tr.wikipedia.org

Ancak bazı planların uygulanamamasından dolayı yoksulluk, savaşlar ve hastalıklarla anılan küçük bir kasaba olarak kaldı.

tr.wikipedia.org

Bunun yerine programında açlık ve yoksullukla mücadele ve daha iyi eğitim olanakları ön plana çıktı.

tr.wikipedia.org

Collins, kendisiyle yapılan bir röportajda romanın şiddetli yoksulluk, açlık, baskı ve diğerlerinin yanında savaşın etkileri gibi konuları ele aldığını belirtti.

tr.wikipedia.org