Translations for „vicdan“ in the Turkish » German Dictionary

vicdan N

vicdan

Gewissen nt

vicdan azabı

Gewissensbisse pl

vicdan azabı duymak [veya çekmek]

ein schlechtes Gewissen haben

vicdanı rahat olmak

ein gutes Gewissen haben

elini vicdanına koy!

Hand aufs Herz!

Usage examples with vicdan

vicdan azabı

Gewissensbisse pl

vicdan azabı duymak [veya çekmek]

ein schlechtes Gewissen haben

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu amaca ulaşmak için hiçbir kural, ahlak ve vicdan kısıtlayıcı ya da cezalandırıcı izi görülmez.

tr.wikipedia.org

Yani kara vicdan, temelde, kendine zarar verme isteğidir.

tr.wikipedia.org

Onun bu kararı vicdan huzuru içinde bulunduğunu ispat edecek nitelikteydi.

tr.wikipedia.org

Din ve vicdan özgürlüğü, ülkenin anayasasının 14. maddesiyle güvence altına alınmıştır.

tr.wikipedia.org

Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir.

tr.wikipedia.org

Ayrıca, din işlerini kişinin vicdanına bırakarak bireyin din özgürlüğünü koruyabilmesini sağlar.

tr.wikipedia.org

Cumhuriyete bağlı, vicdanlı, ülkesinin değeri olabilecek insanlar yetiştirmeliyiz.

tr.wikipedia.org

Koro ise oyundaki kamu vicdanının sesini ortaya koyar.

tr.wikipedia.org

Kaynaklarını insanda, insan ahlak ve vicdanında arayan laik ahlak felsefesi hümanist düşüncenin ahlak felsefesini yansıtmaktadır.

tr.wikipedia.org

Bu filmde 12 jüri üyesi bir cinayet sanığı hakkında tartışırken hukuk sistemi, ahlak ve vicdan gibi konular da seyirci nezdinde tartışmaya açılıyordu.

tr.wikipedia.org