Translations for „çıkamaz“ in the German » Turkish Dictionary

sich nicht mehr durchfinden

(karışık bir durumla) başa çıkamaz olmak

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu yüzden hiçbir ışık kara deliklerin dışına çıkamaz, bu da onlardan bize herhangi bir ışığın ulaşamaması, dolayısıyla karanlık olması anlamına gelir.

tr.wikipedia.org

Mahkeme tarafından ev hapsi ile cezalandırılan kişi hapis cezası sonuna kadar konutundan dışarıya çıkamaz.

tr.wikipedia.org

Isıl yitimler ve yakıtın bütünüyle yakılamaması nedeniyle, buharlı lokomotiflerin verimi, genellikle %6’nın üstüne çıkamaz.

tr.wikipedia.org

Ertesi gün hazinenin yerini bulur ama pervanesi yosunlara takıldığı için su yüzüne çıkamaz.

tr.wikipedia.org

Shepard, telefon kulübesine girip ahizeyi kaldırdıktan sonra bulunduğu yerde kalakalır ve telefonu kapatamadığı için kulübeden dışarı çıkamaz.

tr.wikipedia.org

Ona göre sonuçta, savaşlara katılan herkes ölür, bedenen ya da ruhen, kimse savaştan sağ çıkamaz.

tr.wikipedia.org