Translations for „çıkarıp“ in the German » Turkish Dictionary

rausgeben

çıkarıp vermek

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Göçerliklerini öne çıkarıp yaz gelince çoluk çocuk yaylalara çıkarlar.

tr.wikipedia.org

Bu sırada arkada yer alan görüntülerde birbiriyle hiç konuşmayan bir çift ve partide eğlenen maskeli insanların yanında maskesini çıkarıp ağlayan bir kız gösteriliyor.

tr.wikipedia.org

Böylece önce geçkin zengin dulları baştan çıkarıp onlarla evlenir, ardından da onları öldürüp tüm paralarına el koyar.

tr.wikipedia.org

Nibbles, bezinden minicik bir fişek çıkarıp ona verir ve ona sırıtır.

tr.wikipedia.org

Badehu ufak ufak pareleyip oklava ile börek yufkası gibi açıp ve dörde70 büküp tava içinde kızgın yağda kızarıldıkta çıkarıp delikli kevgir e vazoluna ki yağı süzüle.

tr.wikipedia.org

On yıl sonra, 1955 yılında fotoğrafları sakladığı yerden çıkarıp bir bankanın kasasında sakladı.

tr.wikipedia.org

Boemondo, topladığı ordunun önünde kendisine bağlı birliklerin komutanlarının elbiselerine haçlar yapılsın diye üzerindeki erguvan renkli mantosunu çıkarıp parçalara ayırdı.

tr.wikipedia.org

Yarışma sonunda kadın tişörtünü çıkarıp üstsüz şekilde poz verir.

tr.wikipedia.org

Hatta fotoğrafı çekilen asıl kişi veya nesneyi fotoğraftan çıkarıp, sanki sadece alanın fotoğrafını çekmiş gibi bir işlem yapmak mümkün.

tr.wikipedia.org

Badehu çıkarıp münasip mahalle istif edeler.

tr.wikipedia.org