Translations for „înțărcat“ in the Turkish » German Dictionary

(Go to German » Turkish)

ihracat <-tı> N

ihracat

Export m

ihracat

Ausfuhr f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu kent devletlerinin ticari anlamda dışa açılmaları geleneksel olarak zeytinyağı, şarap ve mamul cam ihracatı şeklindeydi.

tr.wikipedia.org

Japonya, bu minerallerin ihracatı yasaklanıncaya kadar geçen dönemde önemli bir gümüş, bakır ve altın ihracatçısı haline gelecekti.

tr.wikipedia.org

Edindiği ihracat fazlası ile dünyanın net kreditörü konumuna geldi.

tr.wikipedia.org

Bunların deri ve postları ülkenin önemli ihracat gelirini oluşturmaktadır.

tr.wikipedia.org

Mal ve ticaret hem ihracatın hem de ithalatın %60'ından biraz daha fazlasını oluşturmakta ve kalan %40'a yakınını da hizmet ticareti oluşturmaktadır.

tr.wikipedia.org

O günlerde pek çok eyaletsel ihracat şirketinin çalışanı hükümete bağlı şirketlerden ayrılmış ve kendi şirket kurma izinlerini alarak kendi ticari kuruluşlarını yürütmeye başlamıştır.

tr.wikipedia.org

Babası zengin bir toprak sahibi olan ve ihracat-ithalatta ticari çıkarları olan bir mason idi.

tr.wikipedia.org

Hindistan'ın, mal ticareti, ihracatın %1.44 ve ithalatın % 2.12'sini oluşturmakta ve dünya genelinde ticari hizmetler ticareti için ihracatın %3,34'ü ve ithalatın %3,31'ini oluşturmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Macri'nin başkanlığı sırasında, döviz ile ihracat ve ithalat kontrollerini serbestleştirdi, bazı vergiler ve enerji sübvansiyonları düşürüldü.

tr.wikipedia.org

Ayrıca önemli bir kazanç kaynağı da bakır ihracatıydı.

tr.wikipedia.org