Turkish » German

Turkish)

öğretmen N

öğretmen

Lehrer(in) m (f)

öğretmen okulu

öğretmen okulu

stajer öğretmen (in einer Schule)

Referendar(in) m(f) (Lehramt)

yüksek öğretmen okulu

Turkish

Ortaöğretim döneminde öğretmenlerine karşı sürekli olarak eleştirel yaklaşmasından dolayı çeşitli soruşturmalar geçirecek, okuldan atılacaktır. tr.wikipedia.org

Ortak noktaları olan aile baskısı, okuldaki gruplaşmalar, öğretmenlerin tavırları onları birleştiren şeyler olacaktır. tr.wikipedia.org

Bu arada kız öğretmen okullarında öğretmenlik ile vakıf okullarında müfettişlik görevlerinde bulundu. tr.wikipedia.org

Yabancı öğretmenlerin istihdamı, okulda görev alan personelin bir kısmının istihdamı vakıf tarafından gerçekleştirilmiştir. tr.wikipedia.org

Mezuniyetinden sonra plastik sanatlar öğretmeni olarak çalışırken mankenlik de yapmaya başladı. tr.wikipedia.org

Doktorların muayene sonrasında polisin ifadesinde fail; okulu, öğrencileri ve öğretmenleri tanımadığını söylemiştir. tr.wikipedia.org

Braille'in parlak ve yaratıcı zihni yerel öğretmenleri ve rahipleri etkiledi ve yüksek öğrenime uyum sağladı. tr.wikipedia.org

Yerel bir uçuş öğretmenden aldığı eğitim, hayatının geri kalanında havacılık kariyerini etkilediğini söylemiştir. tr.wikipedia.org

Ana bina içinde sınıflar, idari odalar, öğretmen ve zümre odaları, revir, spor salonu, müzik ve resim atölyeleri, tiyatro deposu, genel depo, laboratuvarlar ve mini-kantinler bulunmaktadır. tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Turkish