Translations for „ödeyen“ in the German » Turkish Dictionary

pünktlicher Zahler

vaktinde ödeyen

Steuerzahler(in) ugs

vergi ödeyen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Burslu öğrenciler daha geniş bir cübbe giyerler; konaklama ve yemek için para ödeyen "avamlar" ise kısa, kolsuz bir cübbe giyer.

tr.wikipedia.org

Yasa altı yıllık toprak vergisini peşin ödeyen kişilere toprak üzerinde mülkiyet ve vergi bağışıklığı gibi haklar tanıyordu.

tr.wikipedia.org

Film kumarda kaybettiği parayı yetimlere yapılan bağışlardan ödeyen bir adamın öyküsünü konu edindi.

tr.wikipedia.org

Daha sonra özel dersler için para ödeyen annesi sayesinde gitar ve davul çalmayı öğrendi.

tr.wikipedia.org

Ek hisse satın almak için yeniden yatırım yapacağı cömert temettüler ödeyen şirketlere odaklandı.

tr.wikipedia.org

Ayrıca bir tarlayı üst üste beş yıl elinde tutan ve vergisini ödeyen köylülere bu tarla üzerinde mülkiyet, satış ve ipotek hakları tanıdı.

tr.wikipedia.org

Büyük keiretsular her biri keiretsu üye kuruluşlarına para ödeyen ve şirketlerde özsermaye konumları bulunan bir bankaya odaklanmıştı.

tr.wikipedia.org