Translations for „ümitsiz“ in the Turkish » German Dictionary

ümitsiz ADJ

1. ümitsiz:

ümitsiz

hoffnungslos

2. ümitsiz:

ümitsiz

aussichtslos, verzweifelt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Görünüşte teknoloji konusunda ümitsiz vakadır.

tr.wikipedia.org

Rus ordugâhında büyük bir ümitsizlik hüküm sürmeye başladı.

tr.wikipedia.org

Sekkaki gazellerinde sevgilinin güzelliğini kayıtsızlığını kendi ümitsiz aşkını dile getirir.

tr.wikipedia.org

Nemorino bunun kadının kendini terk ettiğine yorar ve bir ümitsiz öfkeye kapılır.

tr.wikipedia.org

Genç kadro 1987'de genç olmasına gençti ama 2009'da emekli olma çağına gelmiş yorgun ve ümitsiz bir kadro halindedir.

tr.wikipedia.org

Toplumun fethedilerek sayesinde dönüştürülebileceği bir merkezi olmadığı için, sosyal sistemler teorisi epistemolojik bir karamsarlığa varır ve dolayısıyla politik aktivizmin toplumu iyileştirme olanakları konusunda ümitsizdir.

tr.wikipedia.org

Bu savaş çok ümitsiz şartlar içinde olacaktı.

tr.wikipedia.org

Yani o bir eşlikçidir, ve ümitsiz dullarla hayattan küsmüş kadınlara eşlikçilik etmektedir, şehrin en çok aranılan adamıdır ve iyi bir hayat sürmektedir.

tr.wikipedia.org

Gencin amacı açık bir şekilde gerdek gecesinde karısına karşı ümitsiz ve beceriksiz gözükmemekti.

tr.wikipedia.org

Bu dönemde ve boşandıktan sonra bestelediği parçalar genelde karşılıksız ve ümitsiz aşkları, ayrılık acılarını içerdi.

tr.wikipedia.org