Translations for „üremek“ in the Turkish » German Dictionary

üremek VB intr

üremek

sich fortpflanzen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Zamanının çoğunu denizde geçiren bu kuş kayalık kıyılara ve adalara üremek için konar.

tr.wikipedia.org

Amunet’in yaratıcı anne olduğunu, üremek için bir erkeğe ihtiyacı olmadığını, üremek için kendi kendine bunu yapabileceğini söyledi.

tr.wikipedia.org

Yiyecek elde etmek ve sağlıklı üremek konusundaki üstünlük çabaları, niteliklerinin genler aracılığıyla yavrulara geçmesini ve sonraki kuşaklara da güçlü ve sağlıklı olmasını güvence altına alır.

tr.wikipedia.org

Ekim ve kasım aylarında üremek için yukarı yönde göç ederler.

tr.wikipedia.org

Dişilerin üremek için ne kadar büyük oldukları bilinir ve 4 metre büyüklüğü ulaştıktan sonra üreyebilecek duruma gelmiş olurlar.

tr.wikipedia.org

Diğer deniz memelilerinden farklı olarak postlarını değiştirmek ve üremek için karaya çıkarlar.

tr.wikipedia.org

Bitkilerin sınırlı hareketliliği bulunduğundan üremek için abiyotik ve biyotik taşıyıcılardan oluşan dağılım taşıyıcılarına gerek duyarlar.

tr.wikipedia.org

Erişkin erkek ve dişi fil üremek için bir araya gelir.

tr.wikipedia.org

Dölleme ya da tohumlama eşeyli üreyen canlılarda üremek ya da dişiyi döllemek amacıyla, spermin dişi üreme sistemine girişi.

tr.wikipedia.org

Emular yem aramak ve üremek için sürülerde toplanırdı.

tr.wikipedia.org