Translations for „ışıktan“ in the German » Turkish Dictionary

lichtscheu

ışıktan kaçan

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yansımalar, kırılmalar ve gölgeler küresel ışıklandırma örneklerindedir, zira simüle edilirlerken yalnızca doğrudan bir ışıktan etkilenen bir nesnenin aksine bir nesne diğerinin oluşturulmasını etkiler.

tr.wikipedia.org

Limonluklar genellikle mümkün olan ışıktan maksimum yararlanmak için güneye bakacak şekilde inşa edildi ve tuğla veya taş üsleri, tuğla veya taş sütunlar ve corbel oluk kullanılarak inşa edildi.

tr.wikipedia.org

Modern ekran tabanlı hafif silahlar, tabancaya bir optik sensör inşa ederek çalışır, bu da girişini ekran hedefi tarafından yayılan ışıktan alır.

tr.wikipedia.org

Yine yakamoz ışığı dolayısıyla lüfer avlarken lüks ışığı kullanılır; ışık balık gelsin diye değil misinanın değdiği yakamozların çıkardığı ışıktan lüfer korkmasın diye...

tr.wikipedia.org

Diğer bir renk şeması kırmızı, sarı ve mavi, ışıktan ziyade boyamada kullanılan algılanabilir bir benzeşimdir.

tr.wikipedia.org

Bu, yapay parçacığın geniş bir boşluğu ışıktan hızlı bir şekilde geçmesiyle sonuçlanabilir.

tr.wikipedia.org

Saklanabileceği kovuklarda uzun süre vakit geçiren bu balık yoğun ve güçlü ışıktan haz etmez, doğadaki ortamı model alınarak loş bir ışıkta beslenmelidir.

tr.wikipedia.org

Bu çözümün karşısındaki engel, özel görelilik kuramıdır; özel görelilik kuramı hiçbir şeyin ışıktan daha hızlı hareket edemeyeceğini şart koşmaktadır.

tr.wikipedia.org

Eğer bilginin ışıktan hızlı gidebildiğini kabul edersek, bazı kesin yasalar nedensellik ilkesini altüst eder ve örneğin elektrik düğmesini çevirmeden ışığın yanması gibi saçmalıklar ortaya çıkar.

tr.wikipedia.org

Filler morötesi ışıktan kendilerini korumak için çamurdan yararlanırlar.

tr.wikipedia.org