German » Turkish

Translations for „açıkta“ in the German » Turkish Dictionary (Go to Turkish » German)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Bir süre açıkta kaldıktan sonra 1867 yılında yeniden hariciye nazırlığına atandı.
tr.wikipedia.org
Sığır sürüsü veya ceset yığını gibi bir araya toplanmış sefil göçmenler, uzun süre gömülmeden açıkta kalmaktaydılar.
tr.wikipedia.org
Ayrıca masum görünen şeker, nişasta gibi saflaştırma işlemleri, süzme yoğurt ve çökelek yapımında yoğurdun suyunun atılması, besinlerin salamurada bekletilmesi, iyotlu tuzun açıkta bekletilmesi gibi işlemler besinlerdeki mineral kaybını artırmaktadır.
tr.wikipedia.org
Grubun en başında bulunan lider, açıkta olan eliyle mendil sallar.
tr.wikipedia.org
Açıkta ham deri ya da mokasen, tobagan gibi deriden yapılmış ürün bırakılmaz, evin yanlarında köpeklerin ulaşamayacağı yüksek sırıklar üzerindeki iskelede korunur.
tr.wikipedia.org
Sol bek ve sol açıkta oyunun hem hücum hem de defansif yönünü kullanan bir futbolcudur.
tr.wikipedia.org
Kadının göğüslerinden biri açıkta olup erkeğin eline sakız ile yapışmış durumdadır.
tr.wikipedia.org
Yedek oyuncular saha hakeminin arkasında ve kendi sahasında açıkta beklerler.
tr.wikipedia.org
Amerika ve Avrupa'daki çeşitli göl ve nehirlerde kıyıdan ya da tekne ile açıkta, gerçek veya sahte yem teknikleri kullanarak oynanır.
tr.wikipedia.org
DNA molekülünün replikasyonunda, sarmalın kollarnı birbirine bağlayan zayıf hidrojen bağları fermuar gibi açılır; her iki kolda, eşlerinden ayrılan pürin ve pirimidin uçlarını açıkta bırakır.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe