Turkish » German

I . aşık <-ğı> N

1. aşık:

aşık

2. aşık:

aşık
Barde m
aşık

II . aşık <-ğı> ADJ

asık <-ğı> ADJ (Gesicht)

II . âşık <-ğı, -e> N

1. âşık:

2. âşık:

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Böylece iki aşık sonunda hiç engelsiz birbirine kavuşmuş olurlar.
tr.wikipedia.org
Halk ozanı, aşık, müzisyen yönü de kimi zaman ön plana çıkabilir.
tr.wikipedia.org
Sopranoya aşık oldu ve operacı olmaya karar verdi.
tr.wikipedia.org
Tıpkı aşık gibi kayçı da aynı gezici bir sanatçıdır.
tr.wikipedia.org
Filmde, kocasını kendisine aşık ettirebilmek isteyen bir baldız ve fakir rolüne giren bir kızın hikâyesi anlatır.
tr.wikipedia.org
Kerouac annesine çok bağlıydı, üzerindeki etkisi büyüktü ve ileride ondan, "aşık olduğum tek kadın" olarak bahsedecekti.
tr.wikipedia.org
Mitolojide çocuğun ebeveynine aşık olup evlenmesinin tatsız bir eylem olduğu ve sadece tanrılara özel bir uygulama olduğu kabul edilir.
tr.wikipedia.org
Bir söylentiye göre attığı okla insanları birbirine aşık eder ama attığı okun kendisine hiçbir zaman yararı olmaz.
tr.wikipedia.org
John ilk radevusunda çıktığı kız arkadaşını hamile bırakmış ona tam olarak aşık olamadığı için babalık görevinde zorluklar onu beklemektedir.
tr.wikipedia.org
Hırsızın bu beyhude çabalarından yalnızca bir fahişe etkilenir ve ona aşık olur.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe