Translations for „alış“ in the Turkish » German Dictionary

alış N

alış

Kaufen nt

alış fiyatı

Kaufpreis m

Usage examples with alış

alış fiyatı

Kaufpreis m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Romanlar alışılmadık kıyafetleri, benzersiz gelenekleri ve geçimlerini sağlamak için özel ticaretleriyle öne çıktı ve ülkede kalmaları kolay olmadı.

tr.wikipedia.org

Gıda bulunabilirliği, üretim, dağıtım ve alış veriş yoluyla gıda tedariki ile ilgilidir.

tr.wikipedia.org

Makoto yeni ortamına alışırken akrabaları ve orada edindiği yeni arkadaşlar, büyücülüğün gelenek ve tuhaflıkları ile tanışır.

tr.wikipedia.org

Sonraki yüzyıllarda caminin iç mekânını süsleyen ve alışılmışın dışında büyük ebatlı yazılar toplumsal ilgi ve itibarın nedenlerinden biri olmuştur.

tr.wikipedia.org

Brubeck, alışılmadık şekilde, birbirinden farklı tür ve tarzları kullanmasının yanı sıra, zıt ritimleri, ölçüleri ve sesleri bir arada ustalıkla harmanlamasıyla bilindi.

tr.wikipedia.org

Compton's müşterilerini iteklemeye alışmış bir polis memuru bir trans kadını tutuklamaya çalışır iken kadın kahvesini onun yüzüne attı.

tr.wikipedia.org

Aynı ilaç bileşeninin bir losyon, krem ve merhem halinde formüle edilmesi alışılmadık bir durum değildir.

tr.wikipedia.org

Mayın üzerinde alışılmamış bir biçimde ana ateşleyiciye bağlı beş adet fünye kullanılmıştır.

tr.wikipedia.org

Ayrıca burada haber alış verişinde bulunulur, gelinler kendilerini gösterirlerdi.

tr.wikipedia.org

Ancak bu uçak alışılmışın dışındaki iniş karakteristikleri nedeniyle zor bir uçak olarak kabul edilebilir.

tr.wikipedia.org