Translations for „anlamına“ in the German » Turkish Dictionary

heißen

... anlamına gelmek

sinngemäß

anlamına uygun

bedeuten

anlamına gelmek

implizieren

… anlamına gelmek

besagen

ifade etmek, … anlamına gelmek

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Cognomen ("bilinen adıyla") anlamına gelen Latince bir isimlendirme terimidir.

tr.wikipedia.org

Bir ya da bir dizi taşın çevresinden dolanmak anlamına gelen go terimi.

tr.wikipedia.org

Bu kavram için "öngörü" karşılığı da kullanılmakla birlikte, öngörmek aynı zamanda "planlamak", "kararlaştırmak", "göz önünde tutmak" anlamına da gelmekte olduğu için bu kullanım kavram kargaşasına yol açabilir.

tr.wikipedia.org

Solongos kelimesini moğolca "gökkuşağı" anlamına gelen солонго solongo sözcüğünden esinlenilmiştir.

tr.wikipedia.org

Saldırı sonucu ölüm anlamına gelen summum malumun meydana geldiği doğa durumundan uzakta olma arzusu siyasal mantığın kutup yıldızını meydana getirir.

tr.wikipedia.org

Bu, araştırmada genellikle varsayıldığı gibi, ya kendi eksenleri ya da dünyanın dışında kozmosun merkezinden geçen bir eksen anlamına geliyordu.

tr.wikipedia.org

Enjeksiyon yapmak (şırınga etmek) anlamına gelen İçitmek adlı sözcükle benzerliği de ilgiçekicidir.

tr.wikipedia.org

Evrim, bir canlı popülasyonunun genetik kompozisyonunun rastgele mutasyonlar yoluyla zamanla değişmesi anlamına gelir.

tr.wikipedia.org

Pasolini 'sol'a diyalekt kullanımının kültür zenginliği anlamına geldiğini anlatmak için çaba gösterdi.

tr.wikipedia.org

Nesneleştirme daha geniş anlamda, kişiliğine veya haysiyetine bakılmaksızın bir kişiye bir meta veya nesne olarak muamele etmek anlamına gelmektedir.

tr.wikipedia.org