Translations for „arttıran“ in the German » Turkish Dictionary

wer bietet mehr? WIRTSCH (bei Versteigerungen)

arttıran var mı?

meistbietend

en çok arttıran, en yüksek teklifi veren

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu olguya paralel olarak, ilçede konaklama imkânını arttıran tesislerin sayısının yıldan yıla hızla arttığı gözlenmektedir.

tr.wikipedia.org

Hipermetrop kişilerin gözlük camları, ışığın retinada odaklanmasını sağlayan ve gözün kırma gücünü arttıran ince kenarlı –dışbükey- merceklerdir.

tr.wikipedia.org

Bu açık kanalların üzeri zamanla şehrin değerini arttıran boşluklar oluşturacak şekilde azar azar kapatılmıştır.

tr.wikipedia.org

Bu tip buhar kapanlarının ömrünü azaltan/arttıran en önemli etkenler; açma-kapama yapan bilya malzemesi, şamandıra-manivela kolu kaynağı ve iç bağlantıların sağlamlığıdır.

tr.wikipedia.org

Yapı elemanının içerisine yerleştirilmiş betonun mukavemetini arttıran çelik çubuklara denir.

tr.wikipedia.org

Moğol kayıplarını arttıran bir diğer etken de ilk işgalden sonra ikinci işgal hazırlıklarında aceleci davranılarak çıkartma gemilerinin okyanusa dayanıklı olmayan ve imalatı kolay gemilerden yapılmasıdır.

tr.wikipedia.org

Oyunun gerçekçiliğini daha da arttıran, bir olay da yeniden başlama haklarımızın sınırlı olmasıdır.

tr.wikipedia.org

Su-33'ün uçak gemileri için tasarlanmış modeli, kalkış mesafesini kısaltan ve manevra kabiliyetini arttıran kanartlara sahiptir, fakat bu hücum kenarı uzantılarının yeniden şekillendirilmesini gerektirmiştir.

tr.wikipedia.org

Kalp hızını arttıran sempatik aktivite, duyarlı bireylerde vagal aktivasyona neden olur, kan basıncı ve nabız düşmesi sonucunda serebral perfüzyon bozulur ve senkop gelişir.

tr.wikipedia.org

Anemiden kas yorgunluğuna kadar pek çok sağlık sorununa karşı vücudun direncini arttıran ve çözüm sunan bir besin maddesidir.

tr.wikipedia.org