Translations for „bağlanmış“ in the German » Turkish Dictionary

angebunden

bağlı, bağlanmış

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Peştamal gibi beline bağlanmış pis bir paçavra dışında tamamen çıplak dolaşır.

tr.wikipedia.org

Gemiler, akıntıya dik olarak birbirine bağlanmış, üzerlerine kalaslar uzatılıp kenetlenmiş, daha sonra tahta bir taban döşenmiştir.

tr.wikipedia.org

Kalaslar giydirme tekniği ile birbirlerine monte edilmiş, dilme ahşap perdeler ile yığma olarak inşa edilmiş, köşeler kurtboğazı geçme tekniği ile birbirlerine bağlanmış, çatısı ise üç omuz kırma tekniğiyle kaplanmıştır.

tr.wikipedia.org

Galeri içinde gelişenlerin pupalarının bir kısmı yenme açıklığında serbest olarak, nir kısmı ise ipeğimsi ipliklerle ya da yapışkan bir sıvıyla bağlanmış olarak bulunur.

tr.wikipedia.org

Yan yana bağlanmış farklı uzunluklardaki kamış borulardan meydana gelir.

tr.wikipedia.org

Nakarat kısmının başlamasıyla klibin başlangıcında yer alan hipnoz tahtasına bağlanmış bir şekilde döndürülerek şarkıyı söyler.

tr.wikipedia.org

F1 hattında standart füniküler sistemlerde olduğu gibi çekme halatlarıyla birbirine bağlanmış iki tren karşılıklı çalışmaktadır.

tr.wikipedia.org

Sütun her biri 3 ton ağırlığında ve 3 metre çapında olan bileziklerle birbirine bağlanmış toplam 8 adet sütun ve bir kaidenin üst üste konulmasıyla oluşturulmuştur.

tr.wikipedia.org

Teresa kitaba öylesine bağlanmış ve tekrarlarca okumuştur ki gençliğinde kitaptan alıntıları ezbere yapabilmekteydi.

tr.wikipedia.org

Beta yapraklar birbirine en az iki veya üç hidrojen bağı ile yatay bağlanmış beta ipliklerden oluşur, bunlardan plili ve burkulmuş bir yaprak meydana getirir.

tr.wikipedia.org