Translations for „bolluk“ in the Turkish » German Dictionary

bolluk <-ğu> N

1. bolluk:

bolluk

Überfluss m

2. bolluk (eines Kleidungsstücks):

bolluk

Weite f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu merkezleri ziyaret eden turistler timsahlara şans ve bolluk getirmesi adına dokunmaktadırlar.

tr.wikipedia.org

Evrende hafif atom çekirdeklerinin göreceli bolluklarından sorumlu nükleer reaksiyonlar gözlenmiştir.

tr.wikipedia.org

Bu kaynakların bolluğu ve ticari potansiyeli özellikle dağ sırasının doğusundaki kuzey yamaçlarda endüstriyel girişimlere başlanılmasına neden olmuştur.

tr.wikipedia.org

S. pyracanthos türünün belki de en belirgin özelliği, bitkinin gövdelerini ve yapraklarını işgal ederek ona engelleyici bir görünüm veren güçlü, düz floresan turuncu dikenlerin bolluğudur.

tr.wikipedia.org

Bu nüklitler, kendi bolluklarına az da olsa katkıda bulunmaktadır; ancak, özel ve yeni çekirdekçiklerin varlığının sebebi bu nüklitler olabilir.

tr.wikipedia.org

Bilinmeyen nedenlerden ötürü ksenonun atmosferdeki bolluğu beklenenden düşüktür ve bu durum "kayıp ksenon sorunu" olarak tanımlanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Tanzanya, vahşi yaşam alanlarının bolluğuyla bilinen bir ülkedir.

tr.wikipedia.org

Bu öngörülebilirlik, her nüklidin nispi bolluğunun, orijinal nüklitten malzemeye olan süreyi ölçmek için bir saat olarak kullanılmasına izin verir.

tr.wikipedia.org

Dolayısıyla bolluk ile sanatta ve edebiyatta şekillenir, ancak çok az mitolojiye sahiptir.

tr.wikipedia.org

Balmer serileri astronomide oldukça önemlidir, çünkü evrendeki birçok yıldızımsı cisimde hidrojen bolluğu vardır ve genel olarak diğer elementlerle karsılaştırıldığında nispeten daha kuvvetlidir.

tr.wikipedia.org