Translations for „cilalı“ in the Turkish » German Dictionary

cilalı

cilalı

poliert, lackiert

cilalı

Glanz-

cilalı

glänzend

Cilalı Taş Devri

Jungsteinzeit f

Usage examples with cilalı

Cilalı Taş Devri

Jungsteinzeit f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Izgara ve arka bagaj bandı ise parlak ve cilalı bir siyah renge sahip oldu.

tr.wikipedia.org

Gutenberg sergide satmak üzere çok sayıda cilalı metal ayna (o dönem aynaların dinî kalıntılardan kutsal ışığı toplayabildiğine dair yaygın bir inanç vardı) yaptı.

tr.wikipedia.org

Bu ufak yaprakların yüzeyi genellikle su kaybını önlemek için yaprakları kalın, sert, cilalı, keçeli veya mumsu reçineli bir katmanla kaplanmıştır.

tr.wikipedia.org

Koyu cilalı 18 inç jantlar, spor gövde kiti, büyük difüzör, işlevsel tavan rüzgârlığı, alt kanat elemanları ve cilalı ikiz egzoz boruları içerir.

tr.wikipedia.org

Hörgüç kayalar, cilalı ve çirik kayalar dar alanlardadır.

tr.wikipedia.org

Odanın tam ortasında kübik şekilde siyah cilalı taş üzerine kızıl parşömen kâğıtlardan bir kitabın olduğu bir kaide bulunur.

tr.wikipedia.org

Adult contemporary müzik, ezgi ve armoninin vurgulandığı özlü, yatıştırıcı ve oldukça cilalı özelliklere sahiptir.

tr.wikipedia.org

Yer zemini genellikle cilalı tahta parkeden ya da benzer malzemeden yapılır.

tr.wikipedia.org

Planetaryum - yüzeyinde 19 metrelik köpüklü bir top olan 1223 kavisli Üçgen paslanmaz çelik sac, bir parlaklık için cilalı.

tr.wikipedia.org

Cilalı olarak kullanıma sunulan lamine parkeler montaj işlemi sonrasında herhangi bir düzeltme veya cilalama işlemi gerektirmezler.

tr.wikipedia.org