Translations for „dükkânda“ in the German » Turkish Dictionary

Spielwaren

oyuncaklar, oyun eşyası (dükkânda)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Camcının mesleği daha çok seyyar meslekler arasına girer; çünkü bir dükkânda çalışsa bile camı yerine takabilmek için evlere gitmesi gerekir.

tr.wikipedia.org

Gregor'un dönüşümünden önce aileye gelir sağlamak için bir dükkânda tezgahtar olarak çalışmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Sadece erkeklerin kabul edileceği dükkânda ardı sıra tüm gelenler hipnotize edilecektir.

tr.wikipedia.org

Otizm spektrumunda olanlar yine de toplumda bulunan sosyal rolleri ve stereotipleri anlayabilir, birçoğu neden kötü bir mahallede evin kapısının kilitlenmesi gerektiğini ya da bir dükkânda kasiyerin ne yaptığını anlayabilir.

tr.wikipedia.org

Jesse dükkânda bir defter olmadığını ama aşağıdaki mahzende bulabileceklerini söylerek kızı merdivenlerden aşağıya inmeye ikna etti.

tr.wikipedia.org

Babası küçük bir dükkânda torna tezgâhı olan plastik kalıpçısıydı.

tr.wikipedia.org