Translations for „davayı“ in the German » Turkish Dictionary

Berufung einlegen

davayı istinaf etmek

Translations for „davayı“ in the Turkish » German Dictionary

(davayı) nakzen görmek

erneut verhandeln (eine Sache)

(davayı) nakzen iade etmek

zurückverweisen (eine Sache)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu bilgi, önceden başsavcı yardımcısı olan milletvekili adayına ulaşır ve tüm imkanlarıyla davayı kapatmaya çalışır.

tr.wikipedia.org

Alacaklı davayı mirasçılardan birine, birkaçına ya da tamamına karşı açabilir.

tr.wikipedia.org

Davayı, sözü geçen biyografide, tanıdıklarına yazdığı mektuplar da yer aldığı için açmıştır.

tr.wikipedia.org

Menfi tespit davalarında tarafın açıklanmasına olanak vermekte ve davayı takip yetkisi kurumunu da açıklayabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Ancak meslektaşlarının ipuçlarını örtmeye çalıştığını fark eden inatçı ve gözüpek dedektif, davayı tek başına yürütmeye karar verir ve görevinden istifa eder.

tr.wikipedia.org

Bir celsede bitebilecek konu, çıkar peşinde insanların davayı uzatması sonucu uzadıkça uzar.

tr.wikipedia.org

Davayı deşifre ettikten sonra aile üyeleri onu tekrar gömmek zorunda kaldı.

tr.wikipedia.org

Mahkeme, önüne gelen uyuşmazlıkta görevsizlik kararı veremiyorsa, yani davaya bakmakla kanunen görevli ise, bu halde o davayı görmek zorundadır.

tr.wikipedia.org

Bununla beraber hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.

tr.wikipedia.org

Eylül 2018'de mahkeme suç unsurları oluşmadığını belirterek davayı reddetti.

tr.wikipedia.org