Turkish » German

Translations for „dehşet“ in the Turkish » German Dictionary (Go to German » Turkish)

dehşet <-ti> N

1. dehşet (Schrecken):

dehşet

Phrases:

dehşet
Terror m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Film, savaşın dehşetine, komedinin ve iyimserliğin çerçevesinden bakıyor.
tr.wikipedia.org
Hunların yaptıkları tahribat, verdikleri zarar karşısında bütün İtalya'yı dehşet ve korku kaplamıştır.
tr.wikipedia.org
Vatandaşları, yozlaşma ve insan kaçırmalar üzerinde dehşet yaratır.
tr.wikipedia.org
Rawls kekeme oluşu ve "spotlar karşısında yarasa gibi dehşet" duyması nedeniyle nadiren röportaj verdi; ve ününe rağmen göz önünde bulunan bir entelektüel olmadı.
tr.wikipedia.org
Reich için ise dehşet verici bir ayrıntı da teslim olanlar arasında 22 generalin bulunmasıdır.
tr.wikipedia.org
Müzisyenler çalmakta, konuklar dansetmekte ve içki bolca akmaktadır, ancak ortada çok dehşetli bir durum vardır: düğün sahiplerinin bu cömertlikleri onları korkunç bir borcun altına sokmuştur.
tr.wikipedia.org
Bu âyet-i kerimede yakıtı taşlar olan bir cehennemin dehşeti yanında, mümini ürperten bir başka tehdit daha vardır.
tr.wikipedia.org
Charisma'nın yaşadığı en büyük dehşet, 5 yaşında yüzme havuzu inşatında oynarken, havuzun içine düşmesi ve inşaat demirine kafasını çarpması oldu.
tr.wikipedia.org
Kızıl Ölüm'ün belirtileri dehşet vericidir: acı veren havaleler ve kan terleme.
tr.wikipedia.org
Yaşlı adam ise önceleri girdabın içinde dehşet duyar, daha sonra onun ne kadar güzel ve muhteşem olduğunu düşünür.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe