Translations for „dolduran“ in the German » Turkish Dictionary

abendfüllend

akşamı dolduran

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bir firma ürettiği margarini paketlemek için margarini küçük plastik kaplara dolduran bir makina kullanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Normal yaşam süresi olan 120 günü dolduran eritrositler dalak, kemik iliği ve karaciğerdeki fagositler tarafından dolaşımdan alınır ve parçalanırlar.

tr.wikipedia.org

Striptiz kulübünü dolduran yalnız ve umutsuz adamlar eylemsiz olarak öylece otururlar ve pasif bir şekilde gösterileri izlerler.

tr.wikipedia.org

Bu yaklaşımla, kuramlar önemli kıstasları dolduran özel kategori modelleridir.

tr.wikipedia.org

Kütleçekimsel yoğunluğun olduğu bölgelerin nedeni kısmen, krater düzlüklerini dolduran yoğun bazaltı oluşturan lava akışının varlığına bağlıdır.

tr.wikipedia.org

Başparmak ve beşinci parmak köklerinin altında bulunan iki kabartıyı teşkil eden ve el tarak kemikleri arasındaki boşlukları dolduran kaslar, parmakların birbirlerine yaklaşıp, uzaklaşmalarını ve el içi oynaklarındaki hareketleri sağlar.

tr.wikipedia.org

Buna karşın 2 cm’den büyük, sert, veya böbreği tümüyle dolduran taşlarda uygun bir yöntem değil.

tr.wikipedia.org

Bunun sonucunda, 25 yaşını dolduran her kadının reşit kabul edilmesi yasası meclisten geçirilmiştir.

tr.wikipedia.org

Yasa gereği veya çabuk bozulan mallar için öngörülen raf ömrünü dolduran bir şey kullanılmamalıdır.

tr.wikipedia.org