Translations for „durmadan“ in the Turkish » German Dictionary

durmadan ADV

durmadan

ständig

durmadan

unaufhörlich

durmadan

unentwegt

Usage examples with durmadan

hiç durmadan

immerzu, unaufhörlich

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Zonda'nın üretimi durmadan önce sadece 5 tane üretileceği açıklandı.

tr.wikipedia.org

Sonra fark ettim ki oyun bana durmadan bir şeyler öğretiyor.

tr.wikipedia.org

Güçlü bacakları ve ayak parmakları üzerinde durmadan yiyecekleri gagalayabilirler.

tr.wikipedia.org

Tarih boyunca, başarılı medeniyetler yayıldılar, durmadan başka toprakları ele geçirdiler ve daha önce uygarlaşmamış insanları asimile ettiler.

tr.wikipedia.org

Pavlov hep bir programa göre yaşardı.8 ay durmadan çalışırdı.

tr.wikipedia.org

Sesleniş: İletişimi kuran kişi yolculuğun ışıklarda durmadan devam etmesini istiyor.

tr.wikipedia.org

Küçük kentsel mahallelerde yaşayanlar durmadan genişleyen banliyölerde de yaşayanlara kıyasla daha az araç kullanırlar ve birçok açıdan daha düşük çevresel etkiye sahiptirler.

tr.wikipedia.org

Heraklit'ten etkilenerek algıladığımız her şeyin durmadan değişim içinde olduğunu, fakat bilginin değişmeyen, sabit bir şey olması gerektiğini, dolayısıyla bilgiye ancak düşüncede ulaşılabileceğini düşünmektedir.

tr.wikipedia.org

Wernicke afazi hastaları, yetersiz kendi kendini izleme ile birlikte dolaylama nedeniyle konuştuklarında uzun uzadıya ve durmadan konuşmaya devam edebilirler.

tr.wikipedia.org

Mumbai'daki bir sinemada 20 senedir hiç durmadan bu film yayınlanmakta.

tr.wikipedia.org