Translations for „etmeyi“ in the German » Turkish Dictionary

sich freischwimmen übtr

kendi başına hareket etmeyi öğrenmek

es ist mir endlich gelungen, das Auto zu reparieren

en sonunda arabayı tamir etmeyi başardım

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yollara ve ulaşım altyapısına verilen hasar, etkilenenlere yardım seferber etmeyi veya acil sağlık tedavisi sağlamayı zorlaştırabilir.

tr.wikipedia.org

Menoly'nin maskesinin kalıntıları sağ gözünü çevrelemektedir ve kıskançlığıyla baş etmeyi sorun çıkararak yaşamını riske atmaktan daha makul ve istekli görünür.

tr.wikipedia.org

Hayvanlar, çiftliği geri almayı deneyen insanlara karşı yiğitçe çarpışır, gövdelerini mermilere siper eder; elleri olmadığı hâlde çiftliğin zor işlerinin üstesinden gelmeyi, hatta bir değirmen inşa etmeyi bile başarırlar.

tr.wikipedia.org

Priapus ona tecavüz etmeyi denemiş, o da kaçabilmek için bir lotüs ağacına dönüşmüştür.

tr.wikipedia.org

Edebiyatta kompozisyon, duygu ve düşünceleri düzgün bir şekilde sıralama ve ifade etmeyi öğrenmek amacıyla yapılan bir düzyazı çalışmasıdır.

tr.wikipedia.org

Doğaya müdahalenin savunucularına göre müdahale etmeyi reddetmek her iki etik yaklaşımla da çelişir.

tr.wikipedia.org

Acımasız işkence, dayak ve açlık altında iş arkadaşlarının hayatını karıştırmak veya tehlikeye atmak için kabul etmeyi kararlı bir şekilde reddetti.

tr.wikipedia.org

Rudolf yaşamının geri kalan kısmında ağzı sıkı, kapalı bir kutu gibi ve seyahat etmeyi sevmeyen ve devletin günlük işlerine katılmayan bir kişi olarak kalacaktı.

tr.wikipedia.org

Joselin kaleye yardım etmeyi kabul etmediğinde, kamp yapan kendi ordusunu harekete geçme emri verip ordusunun önünde sedyede üzerinde ilerledi.

tr.wikipedia.org

Eğer polisi görürlerse normal beyaz ışıkları açıp herkesin dans etmeyi ya da birbirine dokumayı durdurmalarını gerektiğine işaret ederlerdi.

tr.wikipedia.org