German » Turkish

Translations for „etrafını“ in the German » Turkish Dictionary (Go to Turkish » German)

etrafını dolaşmak
etrafını dolaşmak -in
etrafını dolaşmak -in
etrafını sarmak -i
etrafını binalarla çevirmek -in
etrafını çevirmek/sarmak -in
(etrafını) çitle çevirmek
(um etwas) herumreichen
(bş-in etrafını) kuşatmak
etrafını dolaşmak -in (yelkenliyle)
etrafını çevirmek -in
etrafını sarmak -in
etrafını almak -in
etrafını almak/sarmak -in
um etwas herumfahren
bş-in etrafını dolaşmak (araçla)
Turkish » German

Translations for „etrafını“ in the Turkish » German Dictionary (Go to German » Turkish)

etrafını almak [veya çevirmek]
etrafını almak [veya çevirmek] -in

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Bu kılıfın iç yüzeyi, sinir liflerinin etrafını çevreleyen perinöryum ile kaplıdır.
tr.wikipedia.org
Bu sırada blastosistin etrafını saran tabaka(zona pellusida),içteki sıvının artan basıncı ile incelerek kaybolur.
tr.wikipedia.org
Resmi olarak merceksi bir gökada (merkezi bir şişkinlik ile etrafını saran düzgün bir yıldız diskinden oluşan gökada) olarak sınıflandırılmıştır, ancak çok garip görünmektedir.
tr.wikipedia.org
Etrafını çevreleyen dağlar ve düzlükleri nedeniyle birçok coğrafyacı tarafından denize doğru yüzünü dönmüş bir amfi tiyatroya benzetilmiştir.
tr.wikipedia.org
Ancak bütün örümcekler ağ tellerinden yumurtalarının etrafını saran kozalar yaparlar.
tr.wikipedia.org
Evin etrafını genç çocuk şekilli zencefil çöreklerinden yapılmış bir çitle çevrilidir.
tr.wikipedia.org
Körebe olarak adlandırılan oyuncunun gözleri mendil veya eşarp gibi bir malzemeyle bağlanır ve ebe etrafını göremez hale getirilir.
tr.wikipedia.org
Kızılderililer tümsek veya nehir kenarı gibi savunması kolay olan bölgelere köylerini inşa etmiş ve etrafını bazen üç sıraya kadar varan kazıklı çitlerle çevirmişlerdir.
tr.wikipedia.org
Ancak, şâhın ölümünün etrafını saran şartlar net değildir.
tr.wikipedia.org
Gölün etrafını bembeyaz bir halka şeklinde çevreleyen hidromanyezitler yöreden geçen karayolundan da kolayca görülebilmekte ve gezginler burada genellikle mola vermektedirler.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe