Translations for „fesleğen“ in the Turkish » German Dictionary

fesleğen N

fesleğen

Basilikum nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Mercanköşk, yarpuz, nane, kekik, ada çayı, lavanta, biberiye, fesleğen, melisa, reyhan, ballıbaba bitkileri bu familyada yer almaktadır.

tr.wikipedia.org

Tayvan da insanlar çorbaları koyulaştırmak için taze fesleğen yaprakları ekler.

tr.wikipedia.org

Soğuğa karşı çok duyarlı olan fesleğen bitkisi en çok sıcak ve kuru ortamları sever.

tr.wikipedia.org

Hazırlanışında ıslatılmış bayat ekmek yumruları ve domates bazen soğan ve fesleğen kullanılır, zeytinyağı ve sirke katılarak hazırlanılır.

tr.wikipedia.org

Tat verici otlar arasında nane, fesleğen, sater, mercanköşk, adaçayı, maydanoz, biberiye, tarhun ve kekik sayılabilir.

tr.wikipedia.org

Fesleğen en iyi açık havada yetişmesine rağmen, iç mekanda saksıda yetiştirilebilir ve çoğu bitki gibi en iyi şekilde güneşe bakan bir pencere kenarında yetişir.

tr.wikipedia.org

Bunların yanında lavanta, vanilya, safran, kimyon, fesleğen, nane, kişniş ve defne yaprağı da ülkede tarımı yapılan ve yemeklerde bolca kullanılan otlardandır.

tr.wikipedia.org

Baharatlarla tatlandırılmış soğan, patlıcan, domates ve dolmalık bibere bitkisel yağda haşlanmış/kızartılmış sarımsak, fesleğen, kişniş yaprağı ve maydanoz katılmasıyla yapılır.

tr.wikipedia.org

Bu dizelerde tedavi olarak kullanılan su nanesi, nane, papatya ve fesleğen gibi eski tıbbi tedaviler belirgin bir şekilde vurgulanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Lim, balık sosu, şeker, acı kırmızı biber ve sarımsaklı bir sosa batırılarak marul, nane ve ve fesleğen ile birlikte yenilir.

tr.wikipedia.org