Translations for „görülebilen“ in the German » Turkish Dictionary

absehbar

sonu görülebilen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Anoreksiya nervoza veya kısaca anoreksiya, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bozukluk.

tr.wikipedia.org

Tanımlayıcı özellikleri, iç yüzeyinde, büyük ön (kaniniform) dişlerin üzerinde görülebilen kalınlaşmış maksilla ve derin yuvalara yerleşmiş premaksiler dişlerdir.

tr.wikipedia.org

Optik, genellikle gözle görülebilen ışık dalgalarının ve gözle görülemeyen morötesi ve kızılötesi ışık dalgalarının hareketini inceler.

tr.wikipedia.org

Psikoloji ve tıpta, "fantazmagori" tâbiri, rüyâda ya da yüksek ateş neticesinde zihinsel çağrışım ile görülebilen resimleri, görüntüleri betimlemek için kullanılır.

tr.wikipedia.org

Skolyoz, omurganın göğüs (thoracic) veya bel (lumbar) bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğriliğidir.

tr.wikipedia.org

Kraterin çevresinde fışkırmış ve radar ile rahatça görülebilen parlak maddeler bulunur.

tr.wikipedia.org

Büyük kare, genişçe bir alan kapsamasına karşın, içerisinde çıplak gözle görülebilen çok az sayıda yıldız vardır.

tr.wikipedia.org

Lifli cüruf inklüzyonları (ağırlıkça %2'ye dek) olan yarı kaynaşmış bir demir kütlesidir, kırılacak kadar büküldüğünde görülebilen bir tanecik yapısı vardır.

tr.wikipedia.org

Değerlik elektronları uyarmak için (sodyum atomundaki 3s orbitali gibi) genellikle görülebilen ışınların ya da mor ötesi ışınların enerjisi gereklidir.

tr.wikipedia.org

Mahrem bölge terimi, daha yaygın olarak atıfta bulunulan vücut kısımlarından ziyade, sadece çıplak iken görülebilen dış vücut kısımları anlamına gelecek şekilde yorumlanabilir.

tr.wikipedia.org