Translations for „gücüyle“ in the German » Turkish Dictionary

aus Leibeskräften

bütün gücüyle

zubeißen

(bütün gücüyle) ısırmak

sich gewaltig dahinterklemmen

bütün gücüyle işe girişmek

sich in etwas (akk) (voll) reinhängen (engagieren)

bş-e (bütün gücüyle) girişmek

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Irgatlar; hidrolik, elektrik, istim veya insan gücüyle çalıştırılabilir.

tr.wikipedia.org

Orada su altında kol gücüyle çevrilen bir uskur (pervane) yardımıyla ilerleyen bir denizaltı yaptı.

tr.wikipedia.org

Hacamat derinin bir neşter veya hacamat iğnesi yardımıyla çizilip ağzı geniş olan bir bardak, boynuz ya da şişe gibi aparat ile oluşturulan emme gücüyle kanın çekilmesi şeklinde yapılır.

tr.wikipedia.org

Necromancer, ölümü aldatmak ve arkadaşlarını felaketin eşiğinden döndürmek için kullandığı yaşam gücüyle beslenir.

tr.wikipedia.org

Filipince traysikad olarak adlandırılan insan gücüyle çalıştırılan üç tekerlekli faytona benzer bu araçlar yerlilerin ve turistlerin en rağbet ettiği ulaşım araçlarının başında yer alır.

tr.wikipedia.org

Buhar gücüyle çalışan vapur çarklarına ek olarak gemiye dört adet yelken direği koyulmuştur.

tr.wikipedia.org

Harvey, yelkenliyle seyahat eden başka bir grupla ilerlemeye karar verdi, böylece yolculuğunun insan gücüyle çalışan kısmını sona erdirdi ancak motor kullanılmadığı için emisyonsuz sayıldı.

tr.wikipedia.org

Bugün dönme dolaplar motor gücüyle hareket ettirilmekte ve çok büyük boyutlarda yapılabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Termik santral, ana işletici makinesi buhar gücüyle çalışan güç santralıdır.

tr.wikipedia.org

Nesne, çölü kuşatmış yılanların sebep olduğu ısırıkları iyileştirme gücüyle kutsal sayılıyordu.

tr.wikipedia.org