German » Turkish

Translations for „gelişen“ in the German » Turkish Dictionary (Go to Turkish » German)

gelişen
gelişen, canlı

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Gelişen şehirlerde eski şatovari yapılar şehrin çekirdeğini, yani kuhendizini oluşturmuştur.
tr.wikipedia.org
Zamanla gelişen aşınmada, ilk aşaması, biribirine göre izafi hareket yapan makine elemanlarının alışma safhası olarak tanımlanabilir.
tr.wikipedia.org
Pluripotent, gelişen bir embriyo'nun erken safhalarında var olan, canlıyı oluşturan özelleşmiş tüm hücre tiplerine dönüşebilme yeteneğindeki henüz farklılaşmamış hücreler için kullanılan bir tanımlama.
tr.wikipedia.org
Vertikal rezorpsiyonlar genellikle apeksten başlayarak kurona doğru gelişen kök erimeleridir.
tr.wikipedia.org
Arpacığın ilk belirtisi, yumrunun merkezinde pus olarak gelişen ve bölgede genişleyen küçük, sarımsı bir noktadır.
tr.wikipedia.org
Matbaa kalfalarının semt kedilerini katledişlerinin sembolik önemini gelişen burjuvaziye duyulan bastırılmış duyguların bir dışa vurumu olarak yorumlar.
tr.wikipedia.org
Hipertrikoz kişide doğuştan gelen veya sonradan gelişen bir hastalık olabilir.
tr.wikipedia.org
Karst morfolojisi üzerinde gelişen drenaj alanlarında obruk veya polyeler tarafından kapılması ile oluşan devamsız akarsu vadileri gözlenmektedir.
tr.wikipedia.org
Mafya ve derin devlet ekseninde gelişen ilişkiler üzerine kurulu olan dizinin yönetmenliğini başka projelerle ilgilenmek için bıraktığını söylemiştir.
tr.wikipedia.org
Günümüzde mikrokeratomlara bağlı olarak gelişen flep komplikasyonları oldukça nadirdir ve komplikasyonlu flebe lazer uygulanmadığı takdirde büyük bir sıklıkla herhangi bir sekel bırakmadan iyileşmektedir.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe