Translations for „gelişmekte“ in the German » Turkish Dictionary

Entwicklungsländer

gelişmekte [oder kalkınmakta] olan ülkeler

Schwellenland

eşik ülke, gelişmekte olan ülke

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu gelirin bir kısmı gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan ekonomik mali darboğazın etkilerini hafifletmek için kullanılacaktır.

tr.wikipedia.org

Gelişmekte olan dünyada, insanlar daha az semptom olduğunda erken çocukluk döneminde daha sık enfekte olurlar.

tr.wikipedia.org

Gelişmekte olan ülkelerde sabunlu suyla el yıkama sağlığa ulaşmak için ve hatta iyi beslenmek için maaliyet etkin bir araç olarak görülmektedir.

tr.wikipedia.org

Gelişmekte olan devletlerin karşılaştığı plansız ve hızlı şehirleşmenin sonucu olan ekolojik, ekonomik ve sosyal sorunlar için etkili bir araçtır.

tr.wikipedia.org

Okulun sosyal hayatı geçtikçe gelişmekte, tüm imkanlarını sosyal hayat için kullanmaktadır.

tr.wikipedia.org

Bu sömürgeci tarım dışında çoğu gelişmekte olan ülkede de ticari tarım gözlenmektedir.

tr.wikipedia.org

Gelişmekte olan dünyada ise ortanca yaş 15 ila 20 yıldır.

tr.wikipedia.org

Finans teknolojisi, finans alanındaki faaliyetleri iyileştirmek için teknolojiyi kullanan gelişmekte olan bir sektördür.

tr.wikipedia.org

Nakliye ve depolama maliyetlerinin azalması (azalan hacim ve ağırlık, soğutulmuş araç yok) nedeniyle birçok gelişmekte olan ülkede yaygın olarak kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Gelişmekte olan ülkelerde e-atığın gayri resmi olarak işlenmesi, olumsuz insan sağlığı etkilerine ve çevre kirliliğine yol açabilir.

tr.wikipedia.org