Translations for „gelmeye“ in the German » Turkish Dictionary

sich herwagen

gelmeye cesaret etmek

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

James, döneminden beri (1603-1625) İngiltere politikasına egemen olmuş bulunan ve giderek yükselen özyönetim akımının bir parçası konumuna gelmeye hazırlardı.

tr.wikipedia.org

Silvio seyirciler arasından onları ite kaka sahneye doğru gelmeye başlar.

tr.wikipedia.org

Başarılı olursa telefon ahizesinde sesler seri şekilde gelmeye başlar, başarısız olursa çağrı şifrelenmeden ilerler.

tr.wikipedia.org

Bütün memeli türlerinde yavruların anneyle yüz yüze gelmeye ve ona dokunmaya yönelik refleksleri vardır.

tr.wikipedia.org

Bu sırada evini ve ailesini ihmal etmeye, eve geç ve içkili gelmeye başladı.

tr.wikipedia.org

Eğer her koridordaki minyonler yıkılırsa her koridordan 2'şer adet süper minyon gelmeye başlar.

tr.wikipedia.org

Babasının cenazesinde gördüğü "o kadın" şimdi ona daha tanıdık gelmeye başlamıştır.

tr.wikipedia.org

Savaş sonrasında yapılan birkaç yıllık geliştirme ile bu silahlar pratik hale gelmeye başlamıştır.

tr.wikipedia.org

Açmadaki dolgu alınmaya başlandığında dolgu içinden bol miktarda çatı kiremidi parçaları gelmeye başlamıştır.

tr.wikipedia.org

Devlet yönetimine tecrübesiz ve bilgisiz şahıslar gelmeye başlamıştır.

tr.wikipedia.org