Translations for „gerçekleri“ in the German » Turkish Dictionary

Wahrheitsbeweis

gerçekleri belgeleyen delil

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yani geleceğe ait öğrendiği gerçekleri yazmaktan kaçınmamış, fakat kitabındaki bu gerçeklere herkes ulaşamasın diye birtakım örtüleme yöntemlerine başvurmuştur.

tr.wikipedia.org

Bu terim iyimserliğin saflığında olan kişiler için ya da gerçekleri benimseyemeyen kişiler için aşağılamak için de kullanılır.

tr.wikipedia.org

Ozanın da vatan haini olabileceği söylenir, gerçekleri söylediği için toplumdan dışlanır.

tr.wikipedia.org

Bu çalışmalarda kullanılan yazı stili bilgilendiricidir; yazarlar birinci kişiyi kullanmaktan kaçınır ve gerçekleri vurgular.

tr.wikipedia.org

Meridianit, hakkında her türlü detayın bilindiği sanılan konularda bile bilimsel literatürün hatalı olabileceğinin ve bu hataların önemli gerçekleri karanlıkta bırakabileceğinin çok iyi bir örneği.

tr.wikipedia.org

Kitap eğlendirici bir dille gerçekleri ortaya çıkarırken, okuruna, kişiliği hakkında bilgi edinmesi için genlerini incelemesine yarayan aktiviteler sunar.

tr.wikipedia.org

Başarılı filmlerden daha ziyade 1960'ların aşırılıkları ve savaşın sert gerçekleri tabanlı olan filmler vardı.

tr.wikipedia.org

Eğer bu mesleği seçmişsek, gerçekleri anlatmaksa derdimiz, vicdanen o çocuğun gözlerini, bağırışını unutamam ben...

tr.wikipedia.org

Bu ilk başta inandırıcı gibi gözükmeyen anlattıkları şeyler, kısmen kaba güldürü (farce) tarzında, kısmen pikaresk'tir, ara sıra da tarihsel gerçekleri bünyesinde barındırır.

tr.wikipedia.org

Ancak sarsıcı gerçekleri öğrendikçe, mevcut durumla başa çıkmanın bir yolu olarak nostaljiye gömülürler.

tr.wikipedia.org