Translations for „giderek“ in the Turkish » German Dictionary

giderek

giderek

nach und nach

giderek

immer mehr (z. B. sich verschlechtern)

giderek

sogar

Usage examples with giderek

kestirmeden giderek

kurzerhand

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Terbezleri de çalışamadığından deride kuruluk giderek artar ve deri dökülmeye başlar.

tr.wikipedia.org

Giderek daha fazla pop şarkıcısı tuzağı hesaba katmak zorunda kaldıkça, ‘everytime’ da elde edilen füzyon onlara ileriye doğru bir yol sunuyor.

tr.wikipedia.org

Buna karşın, anılan çabalar örnekler ve ilkeler yarattı ve giderek koloni “anayasalarının” parçası haline geldi.

tr.wikipedia.org

Daha sonra tribünlere giderek taraftarlarla karşılıklı tezahüratlar yaptılar.

tr.wikipedia.org

Giderek güçsüzleşti ve 1977'de bir dizi felç geçirdi.

tr.wikipedia.org

Fincan tabağından, yağ tabağına, pasta tabaklarına, yemek tabaklarına ve servis tabaklarına doğru boyutlar giderek artar.

tr.wikipedia.org

Kuadropol terimleri 1 / r⁴ olarak düşüyorlar ve daha yüksek mertebeden terimler yarıçapı ile giderek hızla düşüyorlar.

tr.wikipedia.org

Bu sorunu çözmenin bir yolu, frekansı hesaplanabilen düşük frekanslı br sinyalle başlayıp bu sinyalden giderek daha yüksek frekanslı sinyaller sentezlemektir.

tr.wikipedia.org

Kümbet yaylası yağmurlu olduğunda piknik yapanlar 6/8 km daha giderek dağın güney yamacında bulunan Şebinkarahisar'ın kurak ikliminden faydalanabilirler.

tr.wikipedia.org

Giderek daha kötümser ve hipokondri hastası oldu ve 1930'larda eşyalarını elden çıkarmaya başladı.

tr.wikipedia.org