Translations for „haklar“ in the German » Turkish Dictionary

Anwartschaftsrechte

beklenen haklar pl

Präzedenzfall

(haklar yaratan) emsal

gleichsetzen jdn

eşit haklar vermek -e

Translations for „haklar“ in the Turkish » German Dictionary

beklenen haklar JUR

Anrecht nt auf eine Vakanz

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Köleliğin kaldırılmasını, işçilere daha geniş haklar verilmesini ve derebeylik rejiminin zayıflamasını istiyordu.

tr.wikipedia.org

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.

tr.wikipedia.org

Ulus-devleti etnik ve kültürel benzerlikler temelinde aşmakta olan politik toplumun, eşit haklar ve yükümlülüklü yurttaşların yasal koruma donatılı olması halinde, yeni dönemdeki geleceği için ümitlidir.

tr.wikipedia.org

Kural olarak borçlunun başkasına devredebileceği tüm haklar haciz konusu olabilir.

tr.wikipedia.org

Bu avantaj, bölgesel haklar üzerine anlaşmazlıkların çözümünde kullanılan silahlardır.

tr.wikipedia.org

Haklar grubu, tüm bu "sistematik" ayrımcılık ve zulüm eylemlerinin soykırım anlamına geldiğini söyledi.

tr.wikipedia.org

Klasik liberalizm bireysel haklar uğruna grup hakları peşinde koşmaya karşıdır.

tr.wikipedia.org

Ancak bu azınlığa mensup kişiler için anadil eğitim hakkı gibi diğer dil mensuplarının sahip olduğu haklar verilir.

tr.wikipedia.org

Sicile aynı zamanda mülkiyet, ipotek ve intifa gibi gemi üzerindeki ayni haklar da kaydolunur.

tr.wikipedia.org

Bu haklar, devletin kişiler aleyhine herhangi bir surette müdahale edemeyeceği, kişinin özel alanını belirleyen haklardır.

tr.wikipedia.org