Translations for „havadar“ in the Turkish » German Dictionary

havadar ADJ

havadar

luftig

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havadar bir yerde kurumaya bırakılır.

tr.wikipedia.org

Kilise, havadar tonozlar, güçlü sütunlar ve yüksek pencerelere sahiptir.

tr.wikipedia.org

Ancak havadar olan, fazla güneş ışığı almayan, rutubetsiz ortamlarda bu yapraklar 10 yıl saklanabiliyor.

tr.wikipedia.org

Bu yüzden bir an önce havadar bir yerde açılıp kurutulmalıdırlar.

tr.wikipedia.org

Bahar ve yaz aylarındaki etkinliklere havadar, daha geniş iç hacimli olabilen üçgen çadırlar tercih edilir.

tr.wikipedia.org

Ancak köylüler sıtma gibi dönemin vebası niteliğinde olan hastalıklar olmaması için büyüklerin tavsiyesi üzerine daha serin ve havadar bir mezraada yerleşke kurulması için uyarı almışlardır.

tr.wikipedia.org

Aydınlık, güneşli ve havadar ortamı tercih ederler.

tr.wikipedia.org

Havadar bir fonksiyona benzeyen gerçek itki, yarıçapı kullanılan ışığın dalga boyunun mertebesinde olan fonksiyona benzer.

tr.wikipedia.org

Deniz süngerine benzer sağlam ama havadar bir yapıya sahiptir.

tr.wikipedia.org

Bitkinin körpe yaprakları, güneşsiz ve havadar bir yerde kurutularak havanda ezilip toz haline getirilir ve yiyeceklere çeşni vermesi için serpilir.

tr.wikipedia.org