Translations for „havasız“ in the Turkish » German Dictionary

havasız ADJ

1. havasız:

havasız

luftleer

2. havasız:

havasız

stickig, dumpf

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Düşmanlarının akciğerindeki oksijeni yok edebilir ve onları havasız bırakabilir.

tr.wikipedia.org

Nemli ve havasız kovanlar farklı mantar, virüs ve bakteriyel hastalıkların gelişmesine yol açar.

tr.wikipedia.org

Kok kömürü, bazı yağlı taşkömürlerinin havasız ortamda tüm uçucu bileşenleri uzaklaştırılana kadar ısıtılmasından sonra kalan katı artıktır.

tr.wikipedia.org

Karbon karası ise gazyağı, terebentin, benzen ya da mum gibi maddelerin havasız az ortamlarda yandıklarında çıkardıkları istir.

tr.wikipedia.org

Siyah fosfor, beyaz fosforun havasız ortamda ve basınç altında ısıtılmasıyla elde edilir.

tr.wikipedia.org

CTP ürün eldesi sırasında kalıp yüzeyine sıvı formda: fırça, püskürtme veya havasız püskürtme yönetimi ile uygulanır.

tr.wikipedia.org

Swan, ampulün içindeki havayı boşalttı; çünkü havasız ortamda flaman yanıp tükenmiyordu.

tr.wikipedia.org

Bu hazırlıklar oksijen maskesi giyme ve gece boyunca 10 psi basınç altında havasız ortamda uyumadan oluşmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Kulaklar havasız kaldığı için biriken nem mantar enfeksiyonlarına neden olur.

tr.wikipedia.org

Ortam havasız olduğundan içeriye gönderilen vernik sargıların en küçük aralıklarına dahi nüfuz eder.

tr.wikipedia.org