Translations for „hayattaki“ in the German » Turkish Dictionary

Lebensziel

hayattaki hedefi -in

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Johnson'un yemekler konusunda iştahlı olduğu, alkolik olması, keyif düşkünü ve hayattaki tüm güzel şeyler ve lüks zevklerin sahibi olarak bilinirdi.

tr.wikipedia.org

Bu bakımdan, bu kitapta oraya konulan kuramın gerçek hayattaki dış politikalar karşısında tutarsız kaldığını savunmak doğru ve haklı olmayacaktır.

tr.wikipedia.org

Arapça, günlük hayattaki önemini yitirerek yerine Portekizce geçmiştir.

tr.wikipedia.org

Günlük hayattaki çoğu statik elektrik durumu sürtünme ile elektriklenme çeşididir.

tr.wikipedia.org

Kitap, bir locked-in hastasının günlük hayattaki deneyimlerini (plajda ailesiyle top oynamak, yıkanmak, ziyaretçi karşılamak) anlattığı gibi hastalık öncesi hatıralarından da bahseder.

tr.wikipedia.org

Okul çağındaki çocuklar sosyal hayattaki karşılaştırmaları kullanarak cinsiyet kimliklerine ne kadar ait olduklarına ilişkin kendileri ve arkadaşları üzerinde gözlemlere başlamaktadırlar.

tr.wikipedia.org

Dergi hiciv vasıtasıyla toplumsal hayattaki olumsuzlukların tamamını tenkit etmiş; bolşeviklerin aksine dine değil, hurafe bidatlere karşı savaşmıştır.

tr.wikipedia.org

Eskiden küfür olarak sayılan bazı kelimeler bugün günlük hayattaki sıradan sözcükler olarak anımsanmaktadır.

tr.wikipedia.org

O yıllarda akademik hayattaki hekimlerin üniversite dışında çalışmasını engelleyen yasal ve düzenleyici değişiklikler nedeniyle serbest muayenehane hekimliğine geçmiştir.

tr.wikipedia.org

Bu eğitim seansları, uçmayla ilgili risk faktörü olmadan gerçek hayattaki stresleri tekrarlamak için kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org