Translations for „haysiyet“ in the Turkish » German Dictionary

haysiyet <-ti> N

haysiyet

Ehre f

haysiyet

Würde f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Benzer derecede dikat çeken bir başka oluşum, bir penis başına benzeyen "eril haysiyet" adı verilen kayadır.

tr.wikipedia.org

Milliyetçilik, yerel kültürlerin ve dillerin değerini ve haysiyetini vurgulayarak, etnik sadakatin önemini vurguladı.

tr.wikipedia.org

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.

tr.wikipedia.org

Belirttikleri amaca göre "kadınların iffet ve haysiyetinin bir kez daha kutsal olabileceği güvenli bir ortam" yaratmaktır.

tr.wikipedia.org

Sahnedeki oyunculuğu takdir etti ve iki aktörün de "sahneyi, haysiyet ve dürüstlük ile ele aldığını" yazdı.

tr.wikipedia.org

Teşhisin doğruluğu ve bireye karşı haysiyet ihtiyacının anlaşılması üzerine, savant sendromu terimi yaygın olarak kabul edilen terminoloji haline geldi.

tr.wikipedia.org

Chrysippus, bireyin değerine ve haysiyetine ve iradenin gücüne en büyük vurguyu yaptı.

tr.wikipedia.org

Bir kişinin bedeni, sağlığı, şeref ve haysiyeti, sırları, ismi, resmi ve sesi gibi o kişiye ait şeyler kişilik hakkı kapsamında yer alır.

tr.wikipedia.org

Haysiyetsiz hayat sürme halinin ise devamlılık göstermesi gerekmektedir.

tr.wikipedia.org

Tek istediğimiz, evli mutluluğumuzun karıma yakışır şekilde ona uygun bir unvan ve haysiyet taşımasıydı.

tr.wikipedia.org