Translations for „içtenlik“ in the Turkish » German Dictionary

içtenlik <-ği> N

1. içtenlik:

içtenlik

Herzlichkeit f

Phrases:

içtenlik

Offenheit f

içtenlik

Aufrichtigkeit f

bütün içtenlikle

von ganzem Herzen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu sosyal yaşamdaki sorunlara büyük bir içtenlikle eğilme durumu şarkıcı-söz yazarı camiasını derinden etkilemiştir.

tr.wikipedia.org

Gösterişten arınmış, alçak gönüllü, yalın, gerçekçi içtenlikli, yürekten gelen bir değiş bulunur.

tr.wikipedia.org

Charles her seferinde aynı içtenlikle "bir duvarın diğerine ne dediğini" sorar.

tr.wikipedia.org

Adamın konuşması ise iğneleme ile içtenlik arasında gidip gelir.

tr.wikipedia.org

Büyük bir içtenlikle söylüyorum ki, İran’a herhangi bir zarar vermek niyetinde olmadığımız gibi, burada kendimiz için bir yer işgal etme isteğinde hiç değiliz.

tr.wikipedia.org

Resmi netleştirmek için, aşağıdaki örnek verilebilir: idealist, ülkesinde yoksullukla mücadeleye mutlaka yurtdışındaki yoksullukla mücadele eşlik etmesi gerektiğine içtenlikle inanabilir.

tr.wikipedia.org

Bugün, hem geriye dönüş (flashbacks) hem de sonradan dış ses kullanılarak yapılan anlatım, hızlı bir şekilde yeni-kara film içtenliğini yakalamayı düşünen filmlerde sık kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Seve seve, özveriyle, içtenlikle, gönülden sunulan bir yaşam.

tr.wikipedia.org

Claudia onu içtenlikle dinler ancak ana karakteri, kimseyi sevemeyen antipatik biri olmakla itham eder.

tr.wikipedia.org

Yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün, bireyin içtenliği ve kendisini tanıması olduğunu savundu.

tr.wikipedia.org