Translations for „işleten“ in the Turkish » German Dictionary

işleten

işleten

jemand, der … betreibt, Inhaber(in) m(f)

işleten

Wirt(in) m(f)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bunlar arasında değirmen işleten ve kuş yetiştiren olduğu ifade edilmiştir.

tr.wikipedia.org

Hasarsızlık indirimi, sigortalı aracı değil, aracı işleten kişiyi takip eder.

tr.wikipedia.org

Babıali'de bir kırtasiyeci dükkânı işleten babası ise, alafranga müziğin düşmanıydı ve sırf bu nedenle eve radyo almıyordu.

tr.wikipedia.org

Restorancı veya lokantacı, restoran yönetimi'nde önemli rol oynayan, profesyonel olarak restoran açan ve işleten kişidir.

tr.wikipedia.org

Bu banliyöleşmeden dolayı şehrin yerel vergi matrahında olabilecek aksi etkiler sorunlarının önüne geçmek için kanalizasyon ve su bağlantılarını işleten bağımsız şirketlerin belediyeleştirilmesi politikasını uygulamaya başlamıştır.

tr.wikipedia.org

Bakkal dükkanı işleten babasının iflası üzerine on beş yaşında okuldan ayrıldı; ailesinin geçimine katkıda bulunmak üzere çalışmaya başladı.

tr.wikipedia.org