Translations for „kazanmış“ in the German » Turkish Dictionary

emanzipiert

özgürlüğünü kazanmış

pensionsberechtigt

emeklilik hakkı kazanmış

leistungsberechtigt

ödemeye hak kazanmış

preisgekrönt (Film etc)

ödül kazanmış, ödüllü

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Emirlik forsu, 1980'li yıllardan itibaren resmiyet kazanmış forstur.

tr.wikipedia.org

Bütçesi ve hasılatı hakkında bilgi olmayan film o dönem için büyük bir popülarite kazanmış ve devam filmlerinin gelmesini sağlamıştır.

tr.wikipedia.org

Kitabın ilk bölümü, büyük bir başarı kazanmış ve ikinci kısmının yazılmasını teşvik etmiştir.

tr.wikipedia.org

Bağımsızlıklarını yeni kazanmış veya kazanmak üzere olan birçok ülke süper güçlerden birine ya da diğerine yaslanmak durumunda bulur kendisini.

tr.wikipedia.org

Muhatap, poliçeyi imzalamakla birlikte borçlu sıfatını kazanmış olur.

tr.wikipedia.org

Demek ki, simgenin düzenine girmekle birey kendi kültürel konumunu, her şeyden önce kültürel bir kurum olan ailenin yapısı içindeki konumunu da kazanmış olur.

tr.wikipedia.org

Bileşik kalıcı organik kirletici olarak kötü ün kazanmış ve bu nedenle çok sayıda ülkede kullanımı yasaklanmıştır.

tr.wikipedia.org

Siyasi işçiler ve rakiplerinin büyük saygısını kazanmış ve İzlanda'nın 20. yüzyılın en büyük politikacılarından biri olarak hatırlanır.

tr.wikipedia.org

Böylece Şükür, ilk profesyonel olduğu sezonda ilk kupasını kazanmış oldu.

tr.wikipedia.org

Bordet, bir hayvanın hastalığa karşı bağışıklık kazanmış serumunun, hastalığın diğer hayvanlardaki varlığını araştırmakta kullanılabileceği konusunda çalışmalar yaptı.

tr.wikipedia.org